Montevideo’da yaşayan 60 yaşındaki Jacobo, annesinin ölümünden sonra yalnız kalmıştır. Sahip olduğu tek şey, iflasın eşiğindeki küçük bir çorap fabrikasıdır. Yirmi yıldır yanında çalışan Marta, hem iş arkadaşı hem de sessizce hayat ortağı gibidir. Aralarındaki ilişki soğuk ve mesafelidir; Jacobo onunla yalnızca işle ilgili konuşur. Jacobo’nun yıllardır görüşmediği kardeşi Herman, annelerinin mezar taşı töreni için şehre geleceğini bildirir. Jacobo, Marta’dan bir hafta boyunca eşi rolünü oynamasını ister. Marta bu teklifi, yılların sadakatinin karşılığı ve Jacobo’nun yalnızlığına yaklaşma fırsatı olarak görür. Ancak Herman, Marta’nın hayal ettiği gibi sıcakkanlı ve açık biridir. Marta farkında olmadan ona ilgi duymaya başlar, bu durum Jacobo’nun kıskançlığını tetikler. Üçlü birlikte sahile gider; bastırılmış duygular, kıskançlık ve pişmanlıklarla yüzleşirler. Whisky, sessizlikle örülü, alttan alta ilerleyen bir aşk, yalnızlık ve kıskançlık hikâyesidir. Söylenmeyenlerin yükü, her şeyden daha ağırdır.